Antakya bir tarih şehridir.Her köşesine tarih sinmiş bir şehir nasıl kokarsa işte öyle güzel kokar bu şehir.Gezdiginiz her yerde farklı bir kültür,farklı insan yaşamları gözünüze çarpar.Ve kendinize bu şehire neden daha önce gelmedim diye sorarsınız.Nereden başlasam bilemedim bu şehiri anlatmaya sizlere.Ama ilk önce galiba:Arkeoloji müzesi:Asi ırmağı kenarında ve köprü yakınındadır.Mozaik koleksiyonlarının zenginliği yönünden dünyanın 2. müzesidir.7 oda,2 salon ve bahçesinde sergilenen yapıtlar vardır.127 pano da farklı mozaik eserler sergilenir.
Antakya kalesi ve surları:uzunluğu 23.600 metreyi bulan surlar üzerinde yürünebilecek yollar bulunmaktadır.Bu yollar üzerinde 360 adet nöbetçi kulübesi bulunmaktadır.Ayrıca Antakya kalesi haricinde Demirkapı,Koz kalesi,Bakras kalesi,Sarıseki Şatosu,Payas kalesi,Darbısark kalesi bulunmaktadır.
Kiliseler:Saınt pıerre kilisesi,Ortodoks kilisesi,Katolik kilisesi,Saınt Sımon Stylıte Manastırı mevcuttur.
Daha fazlasını Antakya'ya gittiginiz de yaşayarak göreceksiniz.
Ören Yerleri:Tel Atçana,İmma(Yenişehir gölü),Dor Mabedi,Seleucia pieria,Titus tüneli,Kaya mezarları,Charonıon Büstü görmeniz gerekenler arasındadır.
Plajlar:Çevlik plajı,(Sörf için elverişli dalgalara sahip bir plajdır.)Samandağ,Arsuz ve Gülcihan inanılmaz bakir bir güzellige sahiptir.
Not:Fotograflar antakyam.net'ten alınmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder