20 Ağustos 2009 Perşembe

İGNEADA-KIRKLARELİ





İğneada adının aksine bir ada değil. Kırklareli ilinin Karadeniz kıyısındaki en güzel sahil beldelerinden biri. Doğa örtüsü göz alıcı. Karadeniz kıyısında 20 kilometre uzunlukta geniş bir kumsalı var. İğneada koruma altındaki yedi gölü, zengin doğası oksijen çadırından farksız havası ile çok az bilinen bir cennet. Kırklareli'nin Demirköy ilçesine bağlı sahil beldesidir.Kırklareli'ye 98 km Demirköy'e 26 Km uzaklıktadır. Karadeniz kıyısında 20 km uzunlukta geniş bir kumsala sahip olan İğneada koruma altındaki yedi gölü, zengin doğası vardır.





Karadeniz'in batısındaki son yerleşim bölgesi olan İğneada masmavi denizi, yemyeşil ormanı, ince kumlu sahili, gölleri ve dereleri ile doğa ile baş başa kalmak isteyenlerin adresi. Bulgaristan sınırına 12 kilometre uzaklıktaki bu doğa harikasının 20 kilometrelik kumsalının kumu altına benzetiliyor. Ancak bu benzetmede gerçeklik payı var. Maden Teknik Arama Enstitüsü (MTA) yıllar önce sahilde araştırma yapmış, kumların arasında altın zerrecikleri tespit etmiş. Ancak maliyeti çok fazla olduğu için çıkartmaktan vazgeçmiş. Böylece bırakmışlar. Bir başka deyişle bu kumsalda altınlar üzerinde yürüyebilir ve hatta güneşlenebilirsiniz. İğneada orman ve deniz arasında kalmış bir cennet. Önü uçsuz bucaksız Karadeniz ve arkası da Istranca dağları ve ormanı ile çevrili. Orman genellikle meşe ağacı ile örtülü. Yıldız (Istranca) Dağları'nın Karadeniz'e bakan yamaçları sık bir orman örtüsü ile kaplı. İğneada'nın doğusunda ve güneyinde kıyı kumulları ile nemli alüvyal tabanları kaplayan 'longoz' denilen orman topluluğu da var. Dünya üzerinde sadece 3 yerde olan Longos ormanlarından biri de İğneada'da. İğneada'da; Erikli, Mert, Hamam, Pedina, Saka, Sülüklü ve Ramana isimleriyle anılan yedi göl bulunuyor. Sazan, kızılkanat, kefal, levrek, ilerya gibi balık çeşitlerinin yaşadığı göller koruma altında. İstanbul'dan Silivri, Çorlu, Lüleburgaz, Pınarhisar ve Demirköy üzerinden 4 satte ulaşılabiliniyor. İstanbul'dan otobandan ilk Çerkezköy sapağından giriyorsunuz ve Saraya kadar otobandan daha güzel bir yoldan devam ediyorsunuz. Saray'dan geçip Vize-Poyralı'dan sonra İğneada istikametine sapıyorsunuz. Takriben 3 saat sürüyor. İkinci alternatif ise İstanbul, Lüleburgaz, Poyralı, Demirköy üzerinden İğneada. Bu yol diğerine göre 30-40 kilometre daha uzun. Poyralıdan sonra yollar çok dar ve çok virajlı. Yıldız Dağları'nda ise yollar çok daha tehlikeli. Dikkatli olmanız gerekiyor.
İğneada'da yaz turizminin başlamasıyla birlikte nüfus artışıda olur. Gelen turistleri postansiyel Otel ve Pansiyonlar karşılamaya yetmez genellikle. Dolayısıyla turistlerin Çadırda kalmaları gerekmektedir. Çadır herkesin tercih ettiği bir yöntem değildir. Dolayısıyla alternatiflere ihtiyaç duyulmuştur. Alternatif olarak İğneada halkı kendi evlerini veya kullanmadıkları evlerini ev pansiyon olarak yazlıkçı misafirlerinin hizmetine açmaktadır. Ev pansiyonlarda bir evde olan tüm imkanlara sahip olmaktasınız. Dolayısıyla İğneada'ya tatile gelirken kalacak yer endişesi yaşamanıza gerek yok. Mutlaka sizede kalacak bir Ev Pansiyon bulunur.Ev pansiyonlar hem ekonomik hemde rahattır.
İgneada'ya Nasıl Gidilir
İğneada 153 km'si otoban olmak üzere İstanbul'a 250 km uzaklıkta yer alıyor. İstanbul yönünden Edirne'ye doğru yol alan özel araçlılar Lüleburgaz ayrımında otobandan çıkarak Pınarhisar-Demirköy üzerinden Istranca ormanlarının doyumsuz manzarası arasında İğneada'ya ulaşıyor. Yolculuk için otobüsü seçenler İstanbul-Esenler Otogarı'ndan Berk ve Görkey Turizm'e ait seferler ile 5 saatte gidebilir. Günde 4-6 arasında sefer yapılan İğneada-İstanbul arası özel araçlarla yazın yaklaşık iki buçuk saat sürüyor.
Tatile ailenizle birlikte geliyorsanız sizin için biçilmiş kaftan olacaktır.
Not:Bilgiler ve fotograflar İgneada Belediyesi sayfasından alınmıştır.

Hiç yorum yok: